SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

MESACİD BAHSİ

<< 634 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

213 - (634) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب وإسحاق بن إبراهيم. جميعا عن وكيع. قال أبو كريب: حدثنا وكيع عن ابن أبي خالد ومسعر والبختري بن المختار. سمعوه من أبي بكر بن عمارة بن رؤيبة عن أبيه. قال:

 سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "لن يلج النار أحد صلى قبل طلوع الشمس وقبل غروبها" يعني الفجر والعصر. فقال له رجل من أهل البصرة: آنت سمعت هذا من رسول الله صلى الله عليه وسلم؟ قال: نعم. قال الرجل: وأنا أشهد أني سمعته من رسول الله صلى الله عليه وسلم. سمعته أذناي ووعاه قلبي.

 

{213}

Bize Ebu Bekir b. Ebî Şeybe ile Ebu Kureyb ve İshâk b. İbrahim hep beraber Vekî'den rivayet ettiler. Ebu Kureyb Dediki: Bize Veki, İbni Ebî Hâlid ile Mis'ar'dan ve Bahterî b. Muhtâr'dan naklen rivayet etti. Onlar da Ebu Bekir b. Umârate'bni Rueybe'den, o da babasından naklen dinlemişler. Demişki:

 

Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim:

 

«Güneşin doğmasından ve batmasından önce namaz kılan yâni sabah namazı ile ikindiyi edâ eden bir kimse asla cehenneme girmîyecekdirl»

 

Bunun üzerine Basralılardan bir zât Rueybe'ye:

 

  Bunu Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'den sen mi işittin? diye sormuş. Rueybe:

 

  Evet! cevâbını vermiş. Soran zât:

 

  Ben de şehâdet ederim ki onu Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den, ben de dinledim. Onu kulaklarım dinledi; kalbimde belledi... demiş.

 

 

214 - (634) وحدثني يعقوب بن إبراهيم الدورقي. حدثنا يحيى بن أبي بكير. حدثنا شيبان عن عبدالملك بن عمير، عن ابن عمارة بن رؤيبة؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "لا يلج النار من صلى قبل طلوع الشمس وقبل غروبها" وعنده رجل من أهل البصرة. فقال: آنت سمعت هذا من النبي صلى الله عليه وسلم؟ قال: نعم. أشهد به عليه. قال: وأنا أشهد. لقد سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقوله، بالمكان الذي سمعته منه.

 

{214}

Bana Ya'kub b. İbrahim Ed-Devrakî de rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Ebî Bükeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Şeybân, Abdülmelik b. Umeyr'den, o da İbni Umârate'bni Rueybe'den, o da tabasından naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Güneşin doğmasından ve batmasından önce namaz kılan kimse cehenneme girmez.» buyurdular. Rueyb'in yanında Basralılardan biri varmış. Rueyb'e:

 

  Bunu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den senmi işittin? demiş. Rueybe:

 

 Evet! Bununla onun aleyhine şehâdet ederim... cevâbını vermiş. Basralı zât:

 

  Ben de şehâdet ederim. Vallahi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i bunu senin kendisinden dinlediğin yerde söylerken dinledim, demiş.

 

 

İzah

Cerîr hadisini Buhârî «Mevâkitü's - Salât», «Tefsir» ve «Tevhîd» bahislerinde; Ebu.Dâvûd, Nesâî ve îbni Mâce Sünnet bahsinde muhtelif ravîlerden tahrîc etmişlerdir.

 

«Kendinize galebe çaldırmamak elinizden geliyorsa bunu yapın ifâdesi namaza gelmekden kinayedir. Galebe çalacak şeylerden murâd da uyku ve dünya işi ile meşguliyet gibi namaza mâni olan şeylerdir.

 

Hadîsin bir çok rivayetlerinde: «Sonra okudu.» denilmiş, âyeti kim okuduğu bildirilmemişdir. Bu yüzden ulemâ ihtilâfa düşmüş; bâzıları âyeti Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) okuduğunu, bir takımları da Cerîr okuduğunu iddia etmişlerdir. Babımızın Cerîr rivayeti okuyanın Cerîr olduğunu sarahaten beyân etmekle bu ihtilâflara son vermişdir.

 

Okunan âyetteki tesbîhden murâd; namazdır.

 

Mü'minlerin kıyâmetde, Allah Teâlâyı göreceklerini bildiren bu hadîsin bir çok muhtelif rivayetleri vardır.

 

Nevevî diyorki:

 

«Şüphesiz sizler Rabbinize arz olunacak ve onu şu ay'ı gördüğünüz gibi göreceksiniz...» ifâdesinden murâd :

 

«Siz Allah'ı şek'siz, şüphesiz ve hiç bir meşakkatsiz; muhakkak sûretde göreceksiniz. Netekim şu ay'ı da hiç bir meşakkat çökmeden muhakkak sûretde görmektesiniz...» demekdir. Binâenaleyh buradaki teşbih görülen iki şey'i birbirine benzetmek değil; görmeyi görmeye benzetmekdir. Allah'ı görmek mü'minlere mahsûsdur. Küffâr, onu göremiyeceklerdir. Bâzıları Allah'ı bu ümmetin münafıkları da gorecekdir; demişlerse de bu kavil zayıf dır. Sahih olan ehl-i sünnetin cumhurunun kavlidir ki sâir küffâr gibi münafıklar da Allah Teâlâ yı göremiyeceklerdir...»